Japonya'da yaygın olan şeylerin yurtdışında yaygın olmaması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Aynı durum okullar için de geçerlidir. Eğitim sistemleri temelde farklı olmakla kalmaz, aynı zamanda beklenmedik alanlarda farklılıklar hissedebileceğiniz zamanlar da olur.
Bu yazıda, yurtdışındaki insanları şaşırtabilecek Japon okullarının özelliklerini ayrıntılı olarak açıklayacağız! Farklılıkların özellikle belirgin olduğu dört alanı tanıtacağız. Yurtdışındaki okul ortamıyla ilgileniyorsanız, mutlaka göz atın.
okul öğle yemeği
Dünya genelinde, Japon okul öğle yemeklerinin çok yüksek kalitede olduğu söylenir. Bu durum Japonya'da yaygın olsa da, okulların lisanslı bir diyetisyen tarafından besleyici ve renkli bir şekilde hazırlanmış yemekler sunması çok nadirdir.
Japonya'da okul öğle yemekleri yalnızca açlığı gidermek için değil, aynı zamanda öğrencilere aşağıdaki amaçları öğreten okul eğitiminin bir parçası olarak görülüyor: Bu nedenle bazı okullar, kendi yetiştirdikleri tarım ürünlerini kullanmak gibi "okul öğle yemekleri" çerçevesinin ötesine geçen dersler geliştiriyor.
- Yemek yeme adabı
- Sağlıklı beslenme alışkanlıkları
- Japonya ve bölgelerindeki yemek kültürü
- Doğru beslenme yoluyla sağlıklı yaşamı teşvik etmek
- Sosyallik ve topluluk ruhu
- Doğaya saygı ve çevre koruma ruhu
- Sıkı çalışmaya değer veren bir ruh
- Gıda üretimi, dağıtımı ve tüketimi
Ancak yurt dışındaki okul yemeklerine bakıldığında, okul yemeği olsa bile öğrencilerin kendilerinin servis edip yediği, ya da günün menüsünü kendilerinin belirleyebildiği ülkeler de var ve bu ülkelerde öğrenciler sadece kendi sevdikleri yemekleri yedikleri için besin dengesi dengesiz olma eğiliminde.
Ayrıca Batı ülkelerinin çoğunda öğrenciler yemeklerini sınıflarda değil, kafeteryalarda yiyorlar.
Ayrıca, okulun yarım gün olduğu ve öğle yemeğinin olmadığı ülkeler de var, okulun tam gün olduğu ülkelerde ise öğrencilerin öğle yemeği için eve gitmeleri adettendir.
Otomatik terfi

Japonya'da zorunlu eğitim sırasında sınıfta kalmak neredeyse imkansızdır. Öğrenciler, okula devam ettikleri gün sayısına veya notlarının ne kadar kötü olduğuna bakılmaksızın otomatik olarak bir sonraki sınıfa geçerler. Bu sistem Japonya'da normal kabul edilse de, Batı ülkelerindeki birçok kişi için şok edici görünmektedir.
Düşük notlar, öğrencilerin o sınıfta öğrendikleri konuları anlamadıkları anlamına gelir. Bir sonraki sınıfa anlamadan geçerlerse, konuyu anlayamamaları doğaldır. Batı ülkelerinde öğrenciler alt sınıflardan otomatik olarak geçmezler. Öğrenciler düşük notlar alırlarsa, sınıfı tekrarlamak zorunda kalabilirler.
Öte yandan, sınıf atlama sisteminin yalnızca denizaşırı ülkelere özgü olduğu söylenebilir. Ayırt edici bir özellik, "her çocuğa kendine uygun bir eğitim verme" yaygın düşüncesidir. Japonya'nın aynı seviyede olmanın "uyumuna" değer verdiği, denizaşırı ülkelerin ise "bireyselliğe" önem verdiği söylenebilir.
ders kitabı

Muhtemelen birçok kişi, giriş töreninden sonra kocaman bir ders kitabı yığınıyla karşılaşmış ve bunları eve taşımakta zorlanmıştır. Eminim herkes, ertesi günkü ders programındaki ders kitaplarını çantasına tıkıştırmıştır. Ancak, küresel bir bakış açısıyla bakıldığında bu da oldukça nadir görülen bir durumdur.
Amerika'da, alt sınıflardaki öğrencilerin ders kitabı olmaması yaygındır ve eğitim, her öğrencinin öğretmen tarafından hazırlanan broşürleri veya kitapları okumasıyla her öğrencinin seviyesine göre düzenlenir. Bu, öğrenciler aynı sınıfta olsalar bile hepsinin aynı şeyleri öğrenmediği anlamına gelir.
Üst sınıflarda öğrencilerin ders kitaplarını kullanmaları gerekecek, ancak bunlar okuldan "kiralanıyor". Kiralandıkları için eve götüremiyor veya üzerine yazı yazamıyorlar. Amerika ve Avustralya'da ise ders kitapları yalnızca ders sırasında kullanılıyor.
temizlik

Japonya'da her zaman bir "temizlik saati" vardır, ancak yurtdışında böyle bir şey yoktur. Temizlik personeli kiralanır ve çocukların okuldan eve döndükten sonra temizlik yapması yaygındır. Görünüşe göre, yurtdışındaki insanlar, çocukların kendi sınıflarını, koridorlarını ve tuvaletlerini temizlemesini oldukça şok edici buluyor; bu Japonya'da yaygın bir durum.
Bu, Japon okullarının, tıpkı okul öğle yemekleri gibi, temizliğin de okul eğitiminin bir parçası olduğu yönündeki tutumunu yansıtıyor. Amaç, öğrencilerin kendilerini temizleyerek eşyalara iyi bakma ve halka açık alanları temiz tutma konusunda farkındalık geliştirmelerini sağlamaktır. Temizlik personeli bulunan yurt dışındaki okullarda, birçok öğrenci yerdeki yemek artıklarını veya diğer kalıntıları toplamamanın doğal olduğunu, çünkü "arkalarını temizleyecek birilerinin olduğunu" düşünüyor.
Japonya'nın uygulamaya koyduğu "temizlik zamanı", şu anda yurtdışındaki eğitimciler arasında sıcak bir konu ve bazı okullar bunu uygulamaya koyuyor. Ancak, çocukların bağımsızlığına büyük değer verilen diğer ülkelerde, onları temizlik yapmaya zorlamak çocuk istismarı olarak kabul edilebilir. Japon eğitimi doğal olarak öğretmenlerin söylediklerini yapmayı vurgularken, eğitimin otoriteye hayır diyebilmeyi vurguladığı diğer ülkelerde ise, gerçekte "temizlik zamanı" oldukça farklı tepkilerle karşılanıyor.
özet
Muhtemelen Japon okullarına tereddütsüz giden birçok kişi vardır, ancak bugün tanıttığımız yurtdışından bakış açılarını öğrendikten sonra görüşlerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Küresel bir bakış açısıyla, Japon okul eğitiminin mükemmel olduğu söylenir. Ancak, diğer ülkelerin de başarılı olduğu alanlar olduğu doğrudur. Birbirimizin güçlü yanlarını kucaklayıp daha da iyi bir eğitim sistemi yaratabilseydik harika olurdu.
Burada değindiğimiz noktalara ek olarak, yurtdışındaki okullar ile Japonya'daki okullar arasında başka farklılıklar da var. Lütfen kendi araştırmanızı yapın ve her birinin olumlu yönlerini keşfedin.
Bu makale, orijinal olarak "Nihongo Biyori"de yayınlanan bir makaleden KARUTA tarafından kısmen yeniden düzenlenmiştir.
Bu web sitesinde yer alan içerik, metin, görsel, çizim vb.'nin izinsiz olarak çoğaltılması veya kullanılması kesinlikle yasaktır.