"Tren kültürü" çok geniş bir konu, ancak sizinle paylaşmak istediğim şey, memleketim Pekin ile şu an çalıştığım yer olan Tokyo arasında tren yolculuğu yaparken yaşadığım farklar.
Ocak 2020'de iş için tekrar Japonya'ya (Tokyo) geldim. Bu ikinci uzun süreli kalışım. Sonuncusu 1997 civarındaydı, yurtdışında eğitim görmüş ve yaklaşık yedi yıl orada kalmıştım. Gençliğimdi. (gülüyor)
O zamanlar Pekin'de sadece iki tren yolu vardı.
Önceleri ulaşımın ana araçları otobüs ve bisikletken, günümüzde metro 24 hat ve 428 istasyondan oluşan (Çin arama motoru Baidu'ya göre) büyük bir ulaşım ağı haline geldi.
Pekin'deyken ve Tokyo'ya geldiğimden beri neredeyse her gün trene bindim. Beni özellikle etkileyen iki şey var.
Öncelikle, Tokyo'daki trenler inanılmaz derecede sessiz. Akşam 7 ile 8 arasındaki trenlerde ara sıra konuşan insanlar görebilirsiniz, ancak kalabalık sabah trenlerinde neredeyse hiç kimse konuşmuyor. Gözlerinizi kapatırsanız, trene yalnız mı bindiğinizi merak edebilirsiniz. Bu, Japon kültürünün başkalarını rahatsız etmeme ilkesini gerçekten yansıtıyor.
Öte yandan, Pekin'de ara sıra telefonda yüksek sesle konuşan insanları gördüm ve aynı şirketten insanların işten eve dönerken trende birbirleriyle sohbet ettiğini sık sık gördüm. Ayrıca sık sık "Bu akşam ne yiyeceğiz? Biraz sebze alabilir misin?" gibi konuşmalar duydum. Böyle şeyler duyduğumda, "Acaba kişisel bilgilerim sızdırılıyor mu..." diye düşünüyorum (gülüyor)
Aslında, Pekin'den Japonya'ya gelmeden önce Pekin metrosunda "Lütfen trende sessiz olun, başkalarını rahatsız etmeyin" anonsları başlamıştı. Ancak kültürel farklılıklar nedeniyle, trenlerin Tokyo'dakiler kadar sessiz hale gelmesi muhtemelen epey zaman alacaktır. Ama trenlerin tamamen Tokyo'daki gibi olmasının da ilginç olacağını düşünüyorum.
Fark ettiğim bir diğer fark da trene binmeden önce yapılan güvenlik kontrolüydü. Pekin metrosunda, bilet gişesinden içeri girmeden önce bir güvenlik kontrolü yapılıyor. Neredeyse havalimanı güvenliğiyle aynı seviyede. Getirdiğiniz her çanta bir güvenlik makinesine yerleştiriliyor ve bir kişi makineden geçiyor. Nasıl bakarsanız bakın, sadece bir jeton kontrolü gibi görünmüyor.


Söylentiye göre Japonya'nın JR (demiryolu şirketi) daha önce terörle mücadele önlemi olarak güvenlik kontrolleri uygulamayı düşünmüş. Hatta ziyaret için Pekin'e kadar gelmişler. Uzun bir değerlendirme sürecinden sonra, yoğun saatlerde güvenlik kontrollerinin imkansız olduğuna karar verip bu fikirden vazgeçmişler. Şahsen, Pekin metro işletmecisinin bu tür anlamsız önlemleri kullanmayı bırakmasını diliyorum. Ama devlet tarafından işletilen bir şirket olduğu için, yapacak bir şey yok.
Bu farklılıkların dışında istasyon yapısı ve ulaşım kolaylığı açısından Tokyo'nun daha iyi olduğunu düşünüyorum ancak Pekin'de bilet fiyatları çok daha ucuz.
Japonya trenlerinin 100 yılı aşkın bir geçmişi olduğunu duydum. Eminim Japonya'da kendine özgü tren kültürlerine sahip birçok bölge vardır. Bir gün arkadaşlarımla Japonya'da bir tren yolculuğuna çıkmayı çok isterim. Trene binmeyi, Japonya'nın dört bir yanından manzaraları görmeyi, lezzetli yemekler yemeyi ve tanıştığım insanların nezaketini deneyimlemeyi çok isterim.
